Başarı, -hayattaki diğer güzel şeyler gibi – anlamlı meşguliyetlerinden dolayı onu aramaya vakti olmayanlarla buluşur.
Başarı kavramı doğası gereği özneldir: herkesin farklı bir tanımı vardır ve bu tabiidir.
Bir işletmenin başarısı ise konu, pek çok boyutta, düzinelerce ölçütten bahsedilebilir. Ancak mühendis kafası net, kapsayıcı amma basit tanımları sever: Bana göre, bir işletmenin başarısı için temel ölçüt, orta/uzun vadede, ona bağlanan sermayeye sunduğu getiridir.
Büyüme, yeni işlere girme, işlerden çıkma, küçülme, yönetim değiştirme, hatta el değiştirme netice itibariyle bu getiriye hizmet ettiği müddet ve miktarda başarı ile ilişkilendirilebilir. Doğru ölçüt elinizde ise işi veya herhangi bir şeyi “yönetmek” mümkündür.
Zor zamanlar insanlar gibi şirketleri de “stres testine” sokar. Ya öğrenir, değişir, kendini yeniden yaratmanın yolunu bulur, yada yenilirler. Covid 19 da pek çok küresel şirket için bir stres testi işlevi gördü, görmeye devam ediyor.
Sigorta, ilk dalganın hissedildiği Mart ayından bu yana testi büyük şiddette yaşayan ve dolayısıyla ilgimi çeken sektörlerden biri. Kendine has dili, terimleri ve operasyonel ölçütleri var: dilinden anlamak -benim gibi deneyimli bir finansal analist için bile- çok kolay değil. (Malesef) zoru severim.
Geçmişi 1696 yılında kurulan yangın sigortası şirketi Hand in Hand’e dayanan Aviva plc, Şubat 2000’de Norwich Union ve Commercial Union and General Accident şirketlerinin birleşmesi ile kurulan, Birleşik Krallık’taki açık ara pazar liderliği, Kanada, Avrupa ve Asya’daki operasyonları ve özellikle yüksek temettü verimi ile öne çıkan bir sigorta şirketi. Genelde hayat sigortası segmentindeki faaliyetleri ile tanınan şirket varlık yönetimi, tasarruf yönetimi ve genel sigorta alanlarında da önemli büyüklükte faaliyetlere sahip. Son yıllarda büyüme konusunda bazı rakiplerinden geride kalan, ancak sürdürülebilir karlılıkla dikkat çeken şirket, geçmişte önemli ancak pek de başarılı olmayan satınalmalarla büyüdü: 2005 yılında 1.6 Milyar £ bedelle satın aldığı RAC plc’yi, 2011’de 1.0 Milyar £ bedelle Carlyle’e, 2006’a 1.9 Milyar $’a satın aldığı AmerUS grubunu 2012’de Leon Black’in Apollo Global Management fonuna 1.8 Milyar $’a sattı.
2015 yılında Friends Life Group 5.6 Milyar £’a satın alarak Birleşik Krallık’ta hayat sigortası pazarının açık ara lideri haline geldi. Bu iştahlı büyüme hamlesinin sonucu olarak Pandemi dönemine rakiplerine kıyasla daha borçlu (9.5Milyar£ net borç) girdi. Pandemi ile birlikte LSE’de hisse değeri 425p’den 240p’lere kadar inen şirketin yönetim kurulu, kendisinden beklediği değişim ve sermaye getirisini sağlayamayan CEO Maurice Tulloch’u Temmuz ayından görevden alarak yerine şirketin rakiplerinde (Zurich, AXA vd.) uzun yıllar üst düzey yöneticilik yapan ve halihazırda Aviva’nın yönetim kurulu üyesi olan Amanda Blanc’ı getirdi.
Parçaların bütününden daha değerli olduğu (gizli değer sunan) şirketler her daim ilgimi çeker. Bu durum, genelde piyasanın yönetimlerini başarılı bulmadığı, odağı zayıf, birbiri arasında sinerji yaratılamayan farklı işlerde faal ve dolayısıyla daha yüksek risk barındıran ve çoğunlukla cüssesine oranla sermaye getirisi sınırlı olan büyük gruplarda görülür.
Satınalma ve birleşmeler yoluyla bir araya getirilen çok sayıda iyi işletmeden oluşan Aviva, son yıllarda bu tür şirketlere güzel bir örnek teşkil ediyor. Citibank’a göre, bu parçaların değeri, bütünün değerinden (Temmuz 2020’de 11 Milyar£) %50 fazla.
Temmuz ayında göreve başlayan Amanda Blanc, göreve gelir gelmez şirket için hedefinin “büyük ama gerçekçi” olduğunu, buna “doğru stratejik odak, yüksek performans taahhüdü ve sarsılmaz finansal disiplin” ile ulaşacaklarını ilan etti.

İki hafta içinde yol haritasını netleştirdi:
Odak: Aviva pazarda lider olduğu İngiltere, İrlanda ve Kanada’ya odaklanacak, Avrupa ve asya’daki faaliyetler “uzun dönem hissedar değeri” için yönetilecek. Meali: Bu işler uygun fiyat bulunduğunda satılacak.
Dönüşüm: Finansal performansa dönüşmedikçe pazardaki liderliğin anlamı yok.
Finansal güç: Başarılı olunmayan varlıklar/faaliyetler satılacak, kaynak borcu azaltmak ve sermayeyi güçlendirmek, karlı alanlarda büyüyerek sermaye getirisini artırmak için kullanılacak.
3. çeyrek sonuçlarını açıklamadan hemen önce, Kasım’da Singapur operasyonlarını Singlife’a (2.7 Milyar SGD), İtalya operasyonlarını (Aviva Vita) ortağı olan UBI Banca’ya (400 Milyon €) satan şirket Fransa operasyonunu satmak için alıcılarla görüşüyor.
Blanc, 3. çeyrek sonuçları ile birlikte 2021 yılı için ödeyeceği temettüyü “üç ana pazarın getirisi ile ödenecek seviyeye” indirdiğini (%33 kısıntı), satışlardan gelecek gelirle borcu azaltmasını takiben, sadeleşme sonucu merkezde birikecek fazla nakdin ileride ortaklara dağıtılabileceğini ilan etti.
Aviva’da olan bitenler, -şu ana dek- işin temeline, sermaye getirisine odaklanmanın güzel bir örneğini veriyor. Hikayenin devamını zamanla göreceğiz.
Sermayeyi yönetebilen, zor zamanları da güzel zamanları da değerlendirebilir.
[…] grup endişe ise bir önceki yazımda değindiğim sermaye yönetimi ile ilgili. Üçüncü grup, verilen hedeflere ulaşılamamasını, […]
[…] temsil etmesi beklenen yönetim kurullarının bakış açısından işi yönetmek, temelde sermayeyi yönetmektir. Daimler’in yönetim kurulunun da diğer nedenlerin arasında bunu önceliklendirdiği […]